Genel

FUE ile Ne Kadar Saçta Greft Nakledilebilir?

FUE ile Ne Kadar Saçta Greft Nakledilebilir?

FUE Saç Ekiminde Greft Sayısı: Tek Seansta Ne Kadar Greft Nakledilebilir ve Sınırları Nelerdir?

FUE ile Ne Kadar Saçta Greft Nakledilebilir – Saç ekimi planlama sürecinde, hastaların en sık sorduğu ve operasyonun kapsamını doğrudan belirleyen soru şudur: “Tek bir seansta en fazla kaç greft nakledilebilir?” İnternette ve bazı kliniklerin reklamlarında “rekor sayıda greft”, “tek seansta 7000 greft” gibi iddialara rastlamak mümkündür. Ancak gerçek şu ki, tek bir FUE operasyonunda güvenli ve etkili bir şekilde nakledilebilecek greft sayısının sihirli bir rakamı yoktur. Bu sayı, her hasta için tamamen kişiseldir ve bir dizi kritik faktöre bağlıdır. Amaç, mümkün olan en yüksek sayıyı elde etmek değil, donör alanı koruyarak, greft kalitesinden ödün vermeden ve doğal bir sonuç sağlayarak optimum sayıyı nakletmektir. Bu makalede, tek bir FUE seansında nakledilebilecek greft sayısını belirleyen bilimsel ve etik sınırları detaylıca inceleyeceğiz.

En Önemli Faktör: Donör Alanın Kapasitesi ve Sağlığı

Tek bir seansta ne kadar greft alınabileceğinin mutlak sınırı, hastanın donör alanının (ensenin ve kulakların üst kısmındaki dökülmeye dirençli bölge) kapasitesi tarafından belirlenir. Bu kapasite, birkaç alt faktöre bağlıdır:

1. Donör Alan Yoğunluğu (Density)

Donör alandaki santimetrekare başına düşen greft (foliküler ünite) sayısı, en temel belirleyicidir. Yoğun bir donör alana sahip bir hastadan, seyrek bir donör alana sahip bir hastaya göre çok daha fazla greft alınabilir. Ortalama bir donör alanda santimetrekarede 60-90 arası greft bulunur.

2. “Güvenli Donör Bölgesi” Prensibi ve Alanın Büyüklüğü

Profesyonel ve etik bir yaklaşım, greftlerin sadece genetik olarak dökülmemeye programlanmış “güvenli bölgeden” alınmasını gerektirir. Ensenin çok alt kısımlarından veya şakakların çok üst kısımlarından greft almak, ilerleyen yaşlarda bu bölgelerdeki saçlar da dökülebileceği için risklidir. Bu güvenli alanın yüzey büyüklüğü, toplam alınabilecek greft sayısını sınırlar.

3. Saç Telinin Kalınlığı ve Karakteri

Kalın telli ve dalgalı saçlara sahip bir hastada, daha az greft ile daha dolgun bir görünüm ve daha iyi bir kapatıcılık sağlanabilir. İnce telli ve düz saçlara sahip bir hastada ise aynı görsel yoğunluğu elde etmek için daha fazla grefte ihtiyaç duyulur. Bu, planlamayı doğrudan etkiler.

Tek Seans vs. Çoklu Seans: Güvenlik ve Kalite Önceliği

Tek bir günde yapılabilecek greft sayısının, hem hasta sağlığı hem de operasyonun kalitesi açısından belirli limitleri vardır.

Tek Seansta Güvenli Greft Limiti Nedir?

İyi bir donör alana sahip çoğu hasta için, tek bir FUE seansında güvenli ve verimli bir şekilde nakledilebilecek greft sayısı genellikle 3000 ila 5000 greft arasındadır. Çok istisnai ve ideal donör alanına sahip bazı hastalarda bu sayı 5500’e kadar çıkabilir. Bu limitlerin birkaç temel nedeni vardır:

  • Operasyon Süresi: Yüksek greft sayıları, operasyon süresini 8-10 saatin üzerine çıkarır. Uzun operasyon süreleri, hem hastanın konforunu düşürür hem de cerrahi ekibin yorgunluğuna bağlı olarak hata yapma riskini ve kalitenin düşmesini beraberinde getirir.
  • Greftlerin Canlılığı: Greftler, vücut dışında ne kadar uzun süre kalırsa, canlılıklarını (survival rate) kaybetme riskleri o kadar artar. En iyi koruma solüsyonlarında bile bu süre sınırlıdır.
  • Donör Alanın Travması (Over-harvesting): Tek bir seansta donör alandan aşırı sayıda greft almak (“over-harvesting”), bu bölgede kalıcı seyrelmelere, “güve yemiş” gibi delikli bir görünüme ve kalan saç köklerinin zarar görmesine neden olabilir. Bu, gelecekte yapılabilecek ikinci bir seansın da şansını ortadan kaldırır.

FUE tekniğinin nasıl uygulandığını detaylı öğrenmek için FUE Tekniği Nasıl Çalışır? İşlem Basamakları makalemizi okuyabilirsiniz.

“Megaseans” İddialarının Arkasındaki Gerçekler

Tek seansta 7000-8000 greft gibi gerçek dışı rakamlar vaat eden iddialara şüpheyle yaklaşmak gerekir. Bu rakamlar genellikle ya yanıltıcı bir pazarlama taktiğidir (örneğin, greft sayısı yerine saç teli sayısı söylenir) ya da güvenli donör bölgesi dışından alım yapılarak veya donör alana geri dönülemez zararlar verilerek elde edilir.

Diğer Belirleyici Faktörler

Kullanılan Teknik: FUE vs. DHI

Kullanılan teknik de tek seansta ekilebilecek greft sayısını etkileyebilir. DHI (Doğrudan Saç Ekimi) tekniği, her bir greftin Choi kalemi ile tek tek yerleştirilmesini gerektirdiği için FUE’ye göre daha emek yoğun ve zaman alıcıdır. Bu nedenle, bir DHI seansında maksimum greft sayısı genellikle Safir FUE’ye göre biraz daha düşük olabilir, çünkü DHI’da öncelik hacimden çok hassasiyettir.

Kliniğin Protokolü ve Ekibin Deneyimi

Büyük, deneyimli ve iyi koordine olmuş bir cerrahi ekip, daha küçük bir ekibe göre aynı sürede daha fazla grefti, kaliteden ödün vermeden nakledebilir. Kliniğin verimliliği ve kalite kontrol protokolleri, tek seansta ulaşılabilecek güvenli limiti belirler.

İleri Derecede Saç Kaybı İçin Stratejik Planlama

Norwood skalasına göre 6. veya 7. seviye gibi çok ileri derecede saç dökülmesi olan hastalar için, tek bir megaseans yerine, planlı bir şekilde iki ayrı seans yapmak genellikle daha güvenli ve daha doğal sonuçlar verir.

  • Birinci Seans: Genellikle ön saç çizgisini oluşturmaya ve ön ile orta bölgeye yoğunluk kazandırmaya odaklanılır.
  • İkinci Seans: Birinci seanstan en az 10-12 ay sonra, donör alan tamamen iyileştikten sonra yapılır ve tepe (vertex) bölgesini kapatmaya veya genel yoğunluğu artırmaya odaklanılır.

Bu stratejik yaklaşım, donör alanın sağlığını korur ve her iki operasyondan da maksimum verim alınmasını sağlar.

Sonuç: Sayıdan Ziyade, Strateji ve Kalite Önemlidir

Özetle, FUE ile tek seansta nakledilebilecek greft sayısı sabit bir rakam değildir. Bu sayı, hastanın donör kapasitesine, saç yapısına, kliniğin teknik becerisine ve etik yaklaşımına bağlı olarak kişiye özel olarak belirlenir. Sağlıklı bir donör alana sahip çoğu kişi için bu limit 3000 ila 5000 greft arasındadır. Unutulmamalıdır ki, saç ekiminde asıl hedef en yüksek greft sayısına ulaşmak değil, mevcut donör kaynağını en verimli şekilde kullanarak, uzun vadede doğal ve tatmin edici bir sonuç elde etmektir. Bu nedenle, gerçek dışı rakamlar vaat edenler yerine, size özel bir analiz sunan ve donör alanınızın geleceğini de düşünen bir kliniği tercih etmek en doğru yaklaşımdır. Bu konudaki uluslararası standartlar ve etik kurallar Uluslararası Saç Restorasyon Cerrahisi Derneği (ISHRS) gibi kuruluşlar tarafından belirlenmektedir.